Ruh biliminin (psikoloji) kendine has ölçütleri ve amaçları vardır. Bu durum diğer bir çok bilim dalı içinde geçerlidir. Her bilim dalı kendi alanında belli ölçüt ve amaçlara hizmet eder.
Psikolojinin Ölçütleri
Diğer bilim dallarında olduğu gibi psikoloji biliminin de bazı ölçütleri vardır. Bu ölçütler:
Gözlenebilirlik: Yalnızca çıplak gözle izlemeyi değil, gözün veya başka duyu organının yetersiz kaldığı durumda bazı teknolojik aygıtlardan yararlanmaktır. Örneğin, beynin ürettiği elektriksel dalgaları ölçmek için amplifikatörlerin kullanılması gibi.
Ölçülebilirlik: Sayısal olarak belirlene bilirliği ifade eder. Örneğin, zekâ testinden alınan puanların sayıyla belirtilmesi gibi. Gözlenebilen ve ölçülebilen olaylar(davranışlar) iletilebilir, tekrarlanabilir ve sağlanabilir.
İletilebilirlik: Bilim insanlarının anlatmak istediğinin herkesçe aynı biçimde anlaşılması, elde ettiği sonuçları başkalarına makale, kitap, sunum vb yollarla bildirebilmesidir.
Tekrarlanabilirlik: Yapılan çalışmaların başka bilim insanlarınca farklı zamanlarda aynı biçim ve koşullarda yinelendiğinde mümkün olduğu kadar birbirine yakın sonuç ve gözlemler elde edilmesidir.
Sağlanabilirlik: Bilimsel araştırma sonuçlarının doğruluğunun sınanabilmesi, test edilebilmesidir. Özellikle tekrarlanabilen araştırmaların sağlanması yapılmış olur.
İlk iki ölçüt incelenen olayların özellikleri iken, diğerleri araştırma sonuçları ile ilgilidir. Bu ölçütlere uyulması, psikolojide aşağıdaki amaçlara ulaşmak için gereklidir.
Psikolojinin Amaçları
- İnsan Davranışlarını Betimleme: Psikolojide tanımlama, ele alınan davranışın anlamını belirleme ve onu kesinliğe kavuşturma işlemidir. Örneğin, aşırı kaygı yaşayan bir kişi karşısında psikologlar bireyin gözlenebilen ve gözlenemeyen davranışlarını inceleyerek, kaygıya neden olan koşulları araştırırlar. Böylece kaygının ne olduğunu tanımlamaya çalışırlar.
- İnsan Davranışlarını Anlama ve Açıklama: Davranışları anlamak, davranışın ortaya çıkış nedenini bulmak ve neden-sonuç ilişkisi kurarak açıklamaktır. Örneğin, uzun süre kaygı altında kalan insanda bedensel ve psikolojik bozukluklar görülür. Psikolog, kaygıya neden olabilecek aile, okul gibi dış etmenlerin yanında yorgunluk, kalıtım gibi iç etmenleri araştırarak kaygının nedenlerini anlamaya ve açıklamaya çalışır.
- İnsan Davranışlarını Önceden Kestirebilme (Yordama): Psikoloji insan davranışlarının nedenlerini ortaya koyduktan sonra, benzer durumlarda benzer davranışların ortaya çıkabileceğini önceden tahmin edebilir. Örneğin, kaygının nedenlerini anlamış ve açıklayabilmişsek hangi koşullarda, ne zaman ortaya çıkacağını bilebiliriz. Bu da bize kaygı gibi olumsuz durumların önlenebilmesi için çözümler bulma olanağı sağlar.
- İnsan Davranışlarını Etkileyebilme ve Kontrol Etme: Bu aşamada davranışın istenen yönde gelişmesi için ortaya çıkacak istenmeyen durumların, davranışların kontrol edilmesi ve önlenmesi amaçlanır. Klinik psikoloji, eğitim psikolojisi gibi psikolojinin bazı uzmanlık alanları, insan davranışını etkileme ve değiştirme konusuyla ilgilidir. Örneğin, öğrenme üzerinde etkili olan koşullar bilinirse insanların daha kolay ve kalıcı bilgi edinmeleri sağlanabilir ya da davranış bozukluklarına yol açabilen aşırı kaygının nedenleri tespit edilmişse ruh sağlığını koruyucu önlemler alınabilir. Doğayı tanımaksızın ona egemen ol-mak mümkün olmadığı gibi, insanı tanımadan da davranışlarını etkilemek ya da denetlemek mümkün değildir Bu edilebilir. nedenle psikolog kaygı davranışının tanımından hareketle bireyin kaygı davranışlarının altında yatan nedenleri tespit eder ve kaygı durumunun düzeltilmesi yönünde bazı teknikler uygulayarak koruyucu önlemler alabilir.
Bir yanıt bırakın