Gelişim: Döllenmeden ölüme dek organizmanın büyüme, olgunlaşma ve öğrenmelerin etkisiyle oluşan, sürekli ve düzenli olan, bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal değişimlerdir.
Gelişim yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Yaşam boyu gelişim anlayışı, doğum öncesi döllenme ile başlayan, yaşlılık ve ölüme yaklaşma ile ilgili süreçlerin yaşandığı dönemlerin de içinde yer aldığı anlayıştır. Çünkü gelişim psikolojisi sadece belirgin fiziksel gelişmelerin son bulması ile sınırlanamaz. Yaşlılık ve hayatın son dönemlerine ilişkin bilişsel ve davranışsal süreçler de gelişim psikolojisinin çalışma alanları içerisinde yer alır. O nedenle modern gelişim psikolojisi sadece hayatın ilk yıllarını değil, tüm yaşam sürecini kapsar. Farklı psikolojik süreçler gelişimin farklı dönemlerinde tamamlanır.
Örneğin çocuğun yürüme dönemi 1-2 yaşları arasında; dil gelişimi dönemi 2-4 yaşları arasında; kimlik kazanımı, kavramsal öğrenme ve hipotez kurma dönemi ise ergenlikte yani 12-18 yaşları arasındadır.
Gelişim yaşla birlikte olumlu tamamlanabildiği gibi olumsuz da tamamlanabilir. Örneğin belleğinin yaşın ilerlemesiyle olumsuz etkilenmesi sonucu yaşlılar yeni bilgileri organize etme ve değerlendirme konusunda fazla başarılı olamazlar. Aynı şekilde gelişimde kritik anlar olarak nitelenen durumlarda yaşanan sıkıntılar da ileriye dönük gelişim bozukluklarına yol açabilmektedir. Hamileliğin ilk üç ayında geçirilen kızamık, düşük ya da yenidoğanda doğuştan işitme engeli gibi ciddi sonuçlara yol açabilmektedir. Hamilelik döneminde alkol tüketimi bebeğin anne karnındaki gelişim sürecini etkileyebileceğinden ileriye dönük olarak bebekte fiziksel ve bilişsel değişimlere yol açmaktadır. Yine bu süreçte gelişim dönemlerine rastlayan ve bireyleri etkileyen bazı önemli toplumsal olayları da unutmamak gerekir. Ülkemizi sarsan Marmara depreminin, bu olayı yaşayan bireylerin gelişim sürecinde izler bırakması bu örneklerden sadece biridir.
Gelişimin dört boyutu olan bilişsel, duygusal, fiziksel ve sosyal gelişim alanları birbiriyle etkileşim hâlindedir. Örneğin, fiziksel gelişim, zihinsel ve duygusal gelişimi etkilemektedir. Zihinsel ve duygusal gelişim ise kavram gelişimini, dil gelişimini, ahlak gelişimini etkilemektedir. Sağlıklı ve uyumlu bir insanın topluma kazandırılması için bu gelişim alanlarının bir bütünlük içinde oluşması gerekir.
Tanımdan da anlaşılabileceği gibi gelişim için gerekli olan 3 faktör vardır.
1. Büyüme: Gelişim büyüme ile karıştırılmamalıdır. Büyüme, vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artması gibi fiziksel özellikler için kullanılırken gelişim psikolojik özellikleri de kapsayacak şekilde kullanılır. Örneğin, kişilerin vücutları büyür aynı zamanda gelişir; zihinleri gelişir ama büyümez. Büyümenin en hızlı olduğu dönem bebeklik ve ergenlik, insan hayatını en fazla etkilediği dönem ise ergenliktir.
2. Olgunlaşma: Vücut organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirebilecek düzeye gelmesi, göreve hazır olmasıdır. Büyüme niceliksel bir değişimken, olgunlaşma niteliksel (yeni özellik ve işlevler) bir değişimdir. Psikomotor davranışlar ile, dil ve zihin gelişiminde olgunlaşma önemli rol oynar. Örneğin, çocuğun kalemi tutabilmesi için parmak kaslarının olgunlaşması, soyut olan matematikteki x, y değerlerini anlaması için ise zihinsel olgunluğu erişmesi gerekir.
3. Öğrenme: Gelişim için gerekli olan bir diğer faktör de öğrenmedir. Çevrenin davranış üzerinde uzun süreli değişikliklere neden olduğu temel sürece öğrenme denir. Öğrenmenin en etkili olduğu gelişim alanı duygusal ve sosyal gelişimdir. Duygularımızı nasıl ifade edeceğimizi, insanlarla nasıl ilişki kuracağımızı etkileyen tek etmen öğrenmedir. Öğrenmede önemli olan çevre etkileşimi yeteri kadar sağlanmamış bir çocukta öğrenme de yeteri kadar olmayacak buna bağlı olarak da gelişimde sorunlar olacaktır.
Yaşam boyu devam eden bu sürecin her döneminde yaşanması gereken gelişim görevleri bulunur.
Gelişim Görevleri: İnsanın bir gelişim evresinde gerçekleştirmesi beklenen büyüme, olgunlaşma düzeyi ve davranışlarıdır. Gelişim görevlerinin başarılması daha sonraki dönemlerde mutluluğa ve çevreye uyuma; başarılmaması ise kişide mutsuzluğa ve sorunlara yol açabilmektedir. Örneğin ergenlikte olumlu kimlik gelişimi kazanamayan birey, sonraki dönem olan yetişkinlikte sorunlar yaşayabilir.
Bir yanıt bırakın